COP29 İklim Zirvesi, 11 Kasım 2024’te Azerbaycan’ın Bakü şehrinde başladı ve 22 Kasım’a kadar devam edecek. “İklim Finansmanı COP’u” olarak anılan bu zirve, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Zirvede, iklim finansmanı, emisyon azaltımı, karbon piyasaları ve uyum stratejileri gibi hayati konular masaya yatırıldı.
Bu yılki zirvenin temel amacı, iklim değişikliğiyle mücadelede gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ortak sorumluluklarını belirleyerek daha adil ve etkili bir sistem kurmaktır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin temiz enerjiye geçişlerini hızlandırmak ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine uyum sağlamalarını desteklemek için finansman mekanizmalarının artırılması öncelikli konular arasında yer aldı.
Küresel Gündem: Kritik Konular
1. İklim Finansmanı
COP29’un ana gündem maddelerinden biri, iklim finansmanı hedeflerinin artırılmasıydı. Daha önce gelişmiş ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadeleye yıllık 100 milyar dolar taahhüt etmişti. Ancak bu rakam, iklim hedeflerine ulaşmak için gerekli yıllık 2,4 trilyon dolarlık bütçenin oldukça gerisinde kalıyor.
Zirvede Tartışılan Başlıca Maddeler:
- Gelişmiş ülkeler, özel sektör yatırımlarını teşvik ederek sürdürülebilir projelere daha fazla kaynak ayırmayı hedefliyor.
- Finansmanın adil dağıtımı ve düşük gelirli ülkelerin bu kaynaklara erişimini kolaylaştıracak mekanizmalar oluşturulması.
- Gelişmekte olan ülkelerin temiz enerji dönüşümünü hızlandırması için teknik ve finansal destek sağlanması.
2. Uyum Stratejileri
İklim değişikliğinin etkileri giderek şiddetlenirken, uyum politikalarının daha etkin ve kapsayıcı hale getirilmesi gerektiği bir kez daha vurgulandı. Zirvede su yönetimi, tarım, altyapı gibi hayati alanlarda yapılacak düzenlemelerle iklim krizine dayanıklı sistemler oluşturulmasının önemi ele alındı.
Ana Çıkarımlar:
- İklim krizinden daha fazla etkilenen bölgelerde uyum projelerine öncelik verilmesi.
- Yerel yönetimlerin uyum süreçlerinde daha aktif rol üstlenmesi için kapasitelerinin artırılması.
- Uzun vadeli ulusal uyum stratejilerinin bölgesel ve yerel düzeyde somut projelere dönüştürülmesi.
3. Kayıp ve Hasar Fonu
COP28’de oluşturulan Kayıp ve Hasar Fonu, bu yılki zirvenin önemli başlıklarından biriydi. Bu fon, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen düşük gelirli ülkeleri desteklemek amacıyla kurulmuştu. Ancak mevcut 700 milyon dolarlık bütçe, ihtiyacın çok altında. Bu nedenle, fonun finansal kapasitesinin artırılması ve uygulama mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
4. Emisyon Azaltımı
Küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlamak için mevcut politikaların yeterli olmadığı ortaya kondu. 2023 Küresel Durum Değerlendirmesi, ülkelerin mevcut Ulusal Katkı Beyanlarının (NDC) bu hedefe ulaşmakta yetersiz kaldığını gösterdi. COP29’da ülkelerin emisyon azaltımı taahhütlerini güçlendirmesi ve güncellemesi bekleniyor.
5. Karbon Piyasaları
Karbon ticaret sistemleri, ülkelerin esnek bir şekilde emisyon azaltım hedeflerine ulaşmasını sağlayabilir. Ancak karbon piyasalarının şeffaflık eksikliği ve “yeşil yıkama” gibi riskler nedeniyle henüz tam anlamıyla etkili olmadığı belirtildi. Zirvede, karbon piyasalarının daha güvenilir hale gelmesi için standartların ve şeffaflık kriterlerinin güçlendirilmesi gerektiği tartışıldı.
Türkiye’nin COP29 Stratejisi
Türkiye, COP29’da iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü bir strateji sunarak uluslararası alandaki rolünü güçlendirdi. 2053 Net Sıfır Karbon Hedefi doğrultusunda hazırlanan Uzun Vadeli İklim Stratejisi, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve yeşil sanayi dönüşümüne odaklanıyor. Türkiye’nin bu hedef doğrultusunda sunduğu önemli politikalar şunlardır:
1. Yenilenebilir Enerji Dönüşümü
- Türkiye, 2053’e kadar enerji arzının %50’sini yenilenebilir enerjiden, %30’unu ise nükleer enerjiden sağlamayı hedefliyor.
- Fosil yakıt kullanımını kademeli olarak azaltarak yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırmayı amaçlıyor.
- Rüzgar, güneş ve hidroelektrik projelerine yapılacak yatırımlarla enerji sektöründe karbon yoğunluğunu düşürmeyi hedefliyor.
2. Yeşil Sanayi ve Teknoloji
- Karbon yoğun sanayi sektörlerinde büyük emisyon azaltımları planlanıyor.
- Yeşil sanayi projeleriyle çevre dostu üretim süreçlerinin yaygınlaştırılması amaçlanıyor.
- Elektrikli araç altyapısına yapılan yatırımlarla ulaşım sektöründe karbon salınımının azaltılması hedefleniyor.
3. İklim Finansmanı Talepleri
Türkiye, COP29’da özellikle “Kayıp ve Hasar Fonu” gibi finansman mekanizmalarına erişim taleplerini ön plana çıkardı. Akdeniz havzasında yer alan bir ülke olarak Türkiye, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı daha büyük bir risk altında bulunuyor. Bu bağlamda, finansman mekanizmalarının Türkiye gibi ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde genişletilmesi gerektiği vurgulandı.
4. 2026’da COP31 Ev Sahipliği Talebi
Türkiye, 2026 yılında yapılacak COP31 İklim Zirvesi’ne ev sahipliği yapma isteğini açıkladı. Bu talep, Türkiye’nin küresel iklim liderliği rolünü güçlendirme hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Sonuç ve Beklentiler
COP29 İklim Zirvesi, dünya genelinde iklim politikalarının yeniden şekilleneceği bir dönüm noktası olarak kayda geçti. Alınacak kararlar, küresel sıcaklık artışını sınırlama hedeflerine ulaşmada belirleyici olacak. Türkiye’nin sunduğu kapsamlı strateji, sadece emisyon azaltımını değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı ve uluslararası iş birliklerini destekleyen yenilikçi çözümleri içeriyor.
Önümüzdeki süreçte Türkiye, net sıfır karbon hedefine ulaşmak için enerji dönüşümü, yeşil sanayi, ulaşım ve tarım gibi sektörlerde somut projeler geliştirmeye devam edecek. COP29’un çıktıları, hem ulusal hem de küresel düzeyde daha iddialı hedefler belirlenmesine zemin hazırlayacak.
Daha öncesinde COP28’de neler olduğunu aktardığımız yazımıza linkten ulaşabilirsiniz: https://harcy.com.tr/2024/06/10/cop28de-neler-oldu/
Harcy’nin Değişen Küresel İklim Stratejilerinde Rolü Nedir?
Harcy düşük enerji ile üretimi ve atık malzemelerin kullanımı sayesinde uygun fiyat ve düşük karbon emisyon oranına sahiptir.
Geri kazanım ile elde edilmesi ve kullanımı sonrası yeniden geri dönüştürülebilir olması sayesinde çevre dostudur. Metrekarede 2 kg pet şişe ve tekstil atığını ekonomiye geri kazandırır. Minimum %80 oranında post consumer atıklardan üretilir. Kullanımı sonrasında yeniden geri dönüştürülebilmektedir.
Yeşil Bina Sertifikalarına uyumu teşvik eder. Yeşil Bina Sertifikalarına uyum sürecinde inşaat sektörünün farkındalığını artırmak, yerel yönetim ve proje sahiplerinin bulunduğu geniş paydaşlar ile uyum çalışmalarına zemin hazırlamaktadır. Mevcut malzemelere çevre dostu bir alternatif malzeme olarak inşaat projesinin yeşil bina sertifikasyon sürecinde ek puanlar kazanmasına olanak sağlamaktadır.
İnşaat ve yapı sektörü karbon salınımının %39’u kadarını oluşturmaktadır. Yapıda enerji korunumunu sağlayan yalıtımı, polyester atıklardan oluşan yüksek yalıtımlı Harcy Polyester Yünü ile sağlayarak, yarınların daha temiz olmasında rol oynamaktadır.
Detaylı bilgi için harcy.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.